4 страница22 августа 2025, 14:12

3 - KUZGUN

Bölüme geçmeden önce oy vermeyi unutmayın. Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. 🦅

İyi Okumalar :)

– – –

Gözlerimi açtığımda garip bir yerdeydim. Küçük pencereden içeri vuran güneş ışığına baktım gözlerimi kısarak. Yüzbaşını bayılttıktan sonra beni de bayıltmışlardı. Ama gözümü ahırda açtım. Tabi hayvan yoktu ama yemekleri falan buradaydı. Ahır olduğuna adım kadar emindim.

Yukardan sarkan zincirle elimi bağlamışlardı, ellerim havada asılı kalmıştı. Ama ayaklarım serbesti, ağzımı da bağlamamıştılar. Başımın ağrısıyla yan tarafa döndüm. Yüzbaşı yanımdaydı ve o da aynı benim gibiydi. Ama o daha uyanmamıştı, başı önüne düşmüştü. Baygındı hala.

"Komutanım." Diye çağırdım. "Komutanım uyanın." Dedim bu sefer kısık sesle. Tam umudumu kesmişken birden yüzbaşı kıpırdadı. Hafif gözlerini açtı. Belli ki onunda başı ağrıyordu başına vurulan darbe yüzünden. Dönüp bana baktı.

"Bilge," dedi sonra etrafa baktı. "Nereye getirdiler bizi?" Diye sorarak elini bağladıkları zincire baktı.

"Bilmiyorum komutanım, beni de bayıltmışlardı." Bir anda ses gelmeye başladı ve ahırın kapısı açıldı. İçeri korumalar girdi eli silahlı, ve arkalarından sakallı bir adam. Adamın sol gözünde göz bantı vardı.

Tek göz buydu demek

"Türk askerleri." Diyerek gelip tam karşımızda durdu.

"Buradan kurtulduğum anda seni geberteceğim alçak!" Tek göz yüzbaşıyı baştan aşağı süzdü öfkeyle. Birden sinirle yaklaştı ve yüzbaşının karnına yumruk attı. Yüzbaşı hafif acı dolu ses çıkardı ama devam etti konuşmaya. "Elime düşeceksin körün teki!" Diyerek gülümsedi. "Seni doğduğuna pişman edeceğim."

"Öyle mi?" Diye mırıldandı tek göz. "Dövün lan bunu!" İki adama emrettiği anda adamlar yüzbaşıya saldırdı. Biri yumruk atıyor diğeri karnına vuruyor.

"Yapmayın!" Diye bağırdım. Ama benim umursamıyorlardı. Bileğimi sıkan zinciri sıkıca tuttum. Kollarımdan güç alarak ayaklarımı kaldırdım ve iki ayağımla bir adamı indirdim. Sonra diğerine vurdum. Böyle bağlamaları işime geldi açıkçası.

Tam ikiside ayağa kalkacakken yine tekme attım onlara. Tek göz sinirle yanımıza geldiği sırada güç toplayıp daha sert bir tekme attım. Midesine atmıştım tekmeyi. Tekmeyi attığım anda zaten iki büklüm olmuştu.

"Alın bunları, çıkıyoruz." Dedi tek göz ve bize silah doğrulttu. Diğer iki adamda ayağa kalkıp yanımıza geldiler ve bizi çözdüler. "Kızı odaya götürün, onu karım yapacağım."  Dediği anda gözlerimi belerttim. Elli yaşında adamla mı nikah kıyacaktım?! Hayatta olmaz!

"Siktir git lan, şerefsiz!" Diye bağırdım. Ama bir adam kolumda tutuğu anda başka bir adam daha ahıra girdi. Şu an iki kişi kolumdan sıkıca tutuyordu. Diğeriyse yüzbaşının elini çözmüştü ama kafasına silah doğrulttumuştu.

"Cesur kızsın, sevdim seni." Diyerek sırıttı pislik. O anda yüzbaşı ona silah doğrultan adama dirseğiyle karnına vurarak onu itti. Elide serbest olduğu için tek gözün yakasından yapıştı ve onu yere yatırdı.

"Ben de seni öyle bi' seveceğim ki!" Dediği an da yumruğu geçirdi tek gözün yüzüne. Yüzbaşıya engel olmaya çalışıyorlardı ama öyle tek gözün yakasına yapışmıştı ki. Yüzünde ki öfke beni korkutuyordu.

"Öldürecek patronunuzu yardım etsenize!" Dedim kolumu tutan iki adama. İkisi kolumu bırakıp tek göze yardım etmeye gittikleri anda, yerde gördüğüm büyük taşı alıp iki tane adamın kafasına vurarak bayılttım. Belkide öldürdüm.

Sedece bir kişi kalmıştı o da silahını çıkarıp havaya ateş etti ve silahın arkasını yüzbaşının kafasına vurdu. Yüzbaşı o anda bayılınca tek göz öksürerek ayağa kalktı. Diğer korumalarda geldi ahıra ve yüzbaşıyı alıp göturünce öfkeme hakim olamadım. Tek göze yaklaşarak ayağına vurdum. Tek göz yerde diz çoktüğü anda yine vurup yere yıktım ve karnına hiç durmadan  tekmeler atmaya başladım.

Yine kafama çarpan ağır bir darbeyle yere yığıldım. Kendimden geçmiştim.

☪︎

Gözlerimi açtığımda başım zonkluyordu. Ama yumuşak bir yerde yatmıştım ve tavanla bakışıyordum. Yavaşça doğruldum. Bir odadaydım. Elim, ayağım ve ağzım bağlıydı.

Birden kapı açılınca içeri tek göz girdi. Konuşmaya çalışıyordum ama ağzımı bantlamışlardı. Tek göz yanımda oturdu ve manyakça gülümsedi. Psikopat bu resmen!

"Ağzını açacağım, ama küfür etmek yok." Diyerek bantı açtı. Açtığı anda yüzüne tükürdüm.

"Siktir lan!" Diye de bağırmayıda ihmal etmedim. Yüzünde ki tükürüğü elinin tersiyle silip ağzımı bantladı.

"Sen kaşındın!"

Yok artık! Üzerime geliyordu resmen. Omzumdanan itip beni yatağa attı. Kafamı çevirmeye çalıştım ama kolum bile kıpırdamıyordu. Ayaklarım, bileklerim, hatta ağzım. Hepsi bağlanmıştı. Sadece gözlerim serbestti ve bu daha da kötüydü. Çünkü her şeyi görüyor, ama hiçbir şey yapamıyordum.

Tek göz adım adım yaklaştı. Eğilip yüzüme baktı. O iğrenç nefesini hissettim önce. Sonra saçlarıma dokundu, parmaklarıyla yavaşça okşadı. Sanki bu bir şefkatmiş gibi, sanki ben razıymışım gibi. Ama ben tir tir titriyordum. Kalbim sanki boğazıma çıkmıştı.

Başını boynuma doğru eğdi. Nefesi sıcak ve karanlıktı. Öpmek üzereydi ki kapı birden kırılarak açıldı. Tek Göz olduğu yerde irkildi. Hızla arkasına döndü. Ben de gözlerimi o tarafa çevirdim. Gelen yüzbaşıydı.

Yüzündeki öfke neredeyse odayı titretti. Göz göze geldik. Hayatımda hiç bu kadar rahatladığımı hatırlamıyorum.

Yüzbaşı bir an bile durmadı. Gözünü kırpmadan tek gözün üzerine atladı. Yumruk üstüne yumruk indirdi. Adam kendini savunamadan yere düştü. Yüzbaşı hala durmuyordu, yumrukları kan, öfke ve koruma içgüdüsüyle inip kalkıyordu.

“Sen kimsin ha! Benim askerime nasıl dokunursun?!” diye bağırdı her yumrukta. O sırada biri geldiğini hissettim. Başımı çevirdim  Lara ve Hakan gelmişti.

Lara hemen ağzımdaki bantı çözdü. Hakan da kollarımla ayaklarımı çözmeye başladı. Nefes nefese kalmıştım. Ağzımdaki bant çıkar çıkmaz ilk çıkan ses fısıltıydı.

“Yetiştiniz…” Ama sonra gözlerim doldu. Kurtulmuştum. Gerçekten kurtulmuştum.

Sonra içeri Kuzey, Furkan ve Özberk girdi. Kuzey ve Özberk hemen yüzbaşının kolundan tutarak onu geri çekti. Furkan ve Hakan'da tek gözü alıp dışarı çıktılar.

"Komutanım adamı daha konuşturacaktık, ne hale geldi adam." Dedi Kuzey mırıldanarak. Özberk hemen Lara'ya baktı.

"Lara, koş sen tek gözün durumuna bak. Karargaha götürmemiz gerek."

Lara başını sallayarak odadan çıkınca bende hemen yataktan indim. Kalbim hala deli gibi atıyordu. Biraz daha geç kalsalardı... Düşüncesi bile iğrenç.

"Teşekkür ederim." Dedim yüzbaşıya bakarak.

"Sen iyisin değil mi? O adam sana birşey yaptı mı?" Başımı iki yana salladım.

"Yapmadı, yapacaktı ama yetiştiniz."

"Tamam, komutanım hadi gel sen." Dedi Özberk ve kolumdan tutarak beni dışarı çıkardı. Kuzey ve yüzbaşı da arkamızdan geliyordu. Siyah VİP araca bindik ben, Özberk, Kuzey ve yüzbaşı. Ve aracı Kuzey kullandı. Lara, Furkan, Hakan ve tek göz başka araca bindiler.

"Komutanım, siz nasıl kurtuldunuz onların elinden?" Sordum yüzbaşıya bakarak.

20 Dakika önce

Yazarın Anlatımıyla:


Dört kişi Şahin yüzbaşıyı alıp gidince Bilge'yi de tek gözün evine götürdüler. Şahin yüzbaşının kolundan eli silahlı iki adam tutmuştu, diğer eli silahlı iki adam önde yürüyorlardı. O sırada Kuzgun timi onları arıyorlardı.

"Onlar yakalanınca niye bir-iki tane indirmedin onları nişancı?!" Diye kızmaya başladı Kuzey Özberk'e.

"Kuzey, sen neyi anlamıyorsun ya? Görmedim diyorum, görüş alanım yoktu." Kuzey ve Özberk arasında gergin anlar yaşanıyordu.

"Tamam, sakin olun." Dedi Hakan ortalığı sakinleştirmeye çalışarak. Kuzey ve Özberk kaşlarını çatarak Hakan'a baktılar. Hakan bir çavuştu, ve rütbe olarak Hakan onlardan daha az rütbedeydi. O yüzden Hakan onları uyarınca Hakan'a kızdılar.

"Çavuş, işine bak." Dedi Kuzey.

Biraz daha ilerledikten sonra yüzbaşıyı gördüler yanında dört adam ile. Beş kişilerdi Kuzgun timi şu an ama o dört kişiyi rahatça indirirlerdi. Çünkü onlar Kuzgun timiydi.

"Oradalar." Dedi Lara ve devam etti. "Silah sesleri duyulsun mu? Yoksa sakin mi hallederim?" Diye bir soru yöneltti Kuzey'e. Kuzey kıdemli bir asker olduğu için komutanlardan sonra o gelirdi. Emir komutu ondaydı.

"Nişancı hadi göreyim seni." Dedi Kuzey Özberk'e bakarak. Özberk o dört adamı rahatça indirirdi.

"İki saat konuşacak şimdi ya. Hadi nişancı hadi." Dedi Furkan bıkkınlıkla. Artık silah arkadaşını çok iyi tanıyordu.

Özberk sniper tüfeğini aldı ve yere yattı. Dürbünden baktı sakince. Ateş etmeden önce konuşurdu kendi kendine, yoksa sıkacağı anda elinin titremesi istemezdi.

"Yankı... bugün yine son sözü sen söyleyeceksin aslanım" diye fısıldadı Özberk sakince. Tüfeğine isimde takmıştı Özberk.

Yankı – Kurşun gider, ses kalır.

"Allah’ım niyetim belli, nişanım net." Elini tetiğe götürdü. "Bismillah." Dediği an önde giden bir adamın kafasına sıktı, sonra yanındakini öldürdü. Yüzbaşıyı tutan iki adam ise hemen silahlarını ellerine alıp etrafa baktılar. "Sen elimi titretme Allah'ım." İki kurşun daha patladı ve o adamlar öldü.

Hemen ayağa kalktılar, yüzbaşının yanına koşarak gittiler. Yüzbaşının eli iple bağlı olduğu için Furkan eline bıçak alarak ipi keserek çözdü.

"Komutanım, geçmiş olsun." Dedi Hakan.

"Sağol." Dedi Şahin ve diğerlerine döndü.

"Ya Şahin, bizim şu küçük komutan nerede?" Sordu Furkan etrafa bakıp sırıtarak.

Şahin hemen cevap verdi. "Tek göz Bilge'yi yanında istedi. Nikah kıyacakmış Bilge'yle şerefsiz!"

"Hadi gidelim o zaman." Dedi Özberk.

"Öyle hemen dalamayız, silah sesi duyulursa Bilge tehlikeye girer. Silahlarınıza susturucu takın öyle baskın yapalım." Dedi Şahin. Lara'nın ona uzattığı silah ve sussturucuyu aldı. Silaha sussturucu taktı ve tek gözün evine gittiler.

Olaylar ondan sonra gelişti. Sessizce içeri sızıp herkesi öldürdüler. Sonra da gidip Bilge'yi kurtardılar.

Bilge'nin Anlatımıyla:


İçeri öyle sızmıştılar ki hiç bir ses duyulmamıştı. Yüzbaşı bana beni nasıl kurtardıklarını ve onların elinden nasıl kurtulduğunu anlatınca başımı sallayarak teşekkur ettim.

Birden telsizden ses geldi. Kuzey'in telsizi konuştu. Ama tam anlaşılmadı. Furkan'ın sesiydi telsizde ki. Kuzey hemen telsizi dudaklarına doğru götürdü.

"Anons anlaşılmadı gölge 3, tekrar et."

"Acaba sen sağırmısın kardeşim? Eğer öyleysen çok guzel doktorumuz var, onun yanına git derim." Dedi Furkan ciddiyetle ama alay ettiği o kadar belliydi ki.

Yüzbaşı Kuzey'in elinden telsizi aldı. "Furkan uzatma." Dedi.

"Şahin senin orada olduğunu unutmuştum ya, neyse. Az önce bizim torpilli amcasıyla konuştu." Dedi. Hakan'ın amcası generaldı. General yine o cehenneme dönmemizi söylerse kendimi arabadan aşağa atacağım. "General time yeni birinin katılacağını söylüyor."

Allah'ım şükürler olsun. Artık yüzbaşı benimle uğraşmayı keser diye düşünüyorum. Yeni hedefi, time gelen yeni asker olacaktı.

"Kimmiş?" Sordu yüzbaşı. Ve bunu gözlerime bakarak sormuştu Furkan'a.

"Kıdemli uzaman cavuş Oğuz Karayel, 27 yaşında daha."

"Tamam." Dedi yüzbaşı ve telsizi Kuzey'e verdi. Yüzünden anlaşıldığı kadarıyla Oğuz'a fazla yüklenmeyecek. Kadınlara karşı bir düşmanlığı mı vardı? Ama doktorla arası iyi. Çok garip biriydi.

☪︎

Karargaha varmıştık. Toplantı odasında oturmuştuk hepimiz. Ve karşımızda kıdemli uzman çavuş Oğuz Karayel duruyordu. Kumral biriydi. İyi birine benziyordu, benden tamamdı çocuk ama bi' de yüzbaşı son sözü söyleceyekti.

"Hoş geldin Kuzgun'lar timine." Hoş mu geldi? Hemen de kabul etti, beni hala kabul etmiyor ama. Tabi iyi bir askerdi Oğuz, ama adam birazcık süründürür ya. Ben üsteğmen olmama rağmen hala sürünuyorum. Yüzbaşı bana baktı. "Sende tamam mısın?" Fikrimi önemsemesi hoşuma gitti açıkçası.

Başımı salladım. "Hoş geldin." Dedim.

Yüzbaşı ayağa kalktı. "Arkadaşlar sana kimin peşinde olduğumuzu anlatır, ben daha tek gözün sorgusuna gideceğim." Diyerek gitti ve bir anda durup bana baktı. "Sen gelmiyor musun?" Diye sorunca hemen ayağa kalktım şaşkınlıkla.

"B-ben de mi?" Sordum şok içinde. Acaba aramızda ki buzları eritmişmiydik? Hem ayrıca o buzlar niye vardı ki?

"Üsteğmen değil misin sen? Her sorguya benimle katılman gerek."

"T-tabi," diyerek yüzbaşının yanına gittim ve aynı anda odadan çıktık. "Birşey sora bilir miyim?"

"Sor." Umarım cevabınida verir.

"Benim üsteğmen olmama niye karşıydınız? Yani time katılmama." Cevabını çok merak ediyorum.

"Yılar önce üsteğmen bir kadın vardı timde, ona güvenmiştim." Diye anlatmaya başladı. Acaba o kadına aşık mı olmuştu? Ama benimle ne ilgisi var ya? "Meğersem kadın teröristlere çalışıyormuş. Onlara bilgi sızdırıyordu. O kadın yüzünden yüzlerce gençler şehit oldu." Dudaklarımı birbirine bastırdım zorla. Ağlamayacaktım çünkü şehitlerimizle gurur duymamız gerekiyor.

"Sonra o kadına ne oldu?" Sordum sorgu odasına doğru yürüyerek.

"Öldürdüm, kaç kardeşlerim şehit olmuş. Ona acıyacak değildim." Haklı. Dostdan düşman olur, ama düşmandan asla dost olmaz. "Geçen sene de bir üsteğmen daha katıldı ekibimize. Erkekti ama, sonra bir operasyonde şehit oldu."

"Başımız sağolsun." Dedim yavaşça. Boğazım kurumuştu resmen. Keşke hiç savaş olmasa, düşmanlık olmasa, şehitlerimiz olmasa...

"Sana güveniyorum, güvenimi kırma ama." Diyince sorgu odasına gelmiştik. Ben ise hala şok içindeydim. Bana güveniyordu... Cevap vermedim başımı salladım sadece.

Sorgu odasına girdik. Tek göz öyle rahat oturuyordu ki, öldürmek istedim. Bizi gorünce sırıttı bi' de pislik. Yüzbaşı tek gözün karşısında oturunca ben de yanlarında durdum.

"Konuş bakalım şerefsiz." Diye lafa girdi Yüzbaşı. "Yaptığın bütün pislikleri, kurduğun planları falan hepsini anlat."

"Anlatayım." Diye mırıldandı tek göz. Hala sırıtıyordu. "Öncelikle şunu söyleyeyim, ben pislik yapmadım. Planım ise Bilge ile buta nikahı kıymaktı, o güzel planımı da bozdunuz."

Sinirden gözlerimde alev fışkırdı resmen. Tek göze yaklaşıp kafasını masaya vurmak istedim ama benden önce yüzbaşı davrandı.

Tek göze attığı yumrukla tek göz sandelyeden düşüp yere yığıldı. Hala gülüyordu bi' de. Alçak herif!

"Kalk otur lan!" Onu hırpalayarak yerine oturttum. Yüzbaşı sinirle tek göze bakıyordu.

"Anlat hadi, gebertirim seni yoksa ve operasyona öldü derim kimsede umursamaz seni!"

"Tamam be, tamam" üstünü düzeletti tek göz. "Türkiye'yi bitireceğiz, nükleer bombayı camiye, okula, pazara ve kreşe yerleştirdik." Gözlerimi belerttim şok içinde. Nükleer bomba çok tehlikeli, yüzbinlerke kişi ölür patlarsa.

"Nereye koydunuz o nükleer bombaları?! Cevap ver!" Diyerek yakasına yapıştım sinirle.

"Geç kaldınız, zaten yetişemezsiniz de ama ben yinede söyleyeyim." Rahatlığine sinir oluyordum, bir tane yumruk atmak istiyordum.

Tek göz bize nükleer bombanin olduğu yeri söyleyince ben not aldı. Dağılacaktık ve o bombayı devre dışı yapacaktık. Tabi onu biz yapamazdık ama yanımıza askeri bomba ekipleri alacaktık.

Sorgu odasından çıkıp dışarı indik. Diğerlerinede haber verince onlarda geldi hazırlıklı bir şekilde. Askeri bomba ekibi yola çıkmıştı zaten. Bizim görevimiz oradan insanları çıkartmak olacaktı.

Tam arabaya doğru yürürken arkamızdan sesler gelmeye başladı. İçerde birşey oluyordu. Birden tek göz koşarak karargahtan çıktı. Onu sonradan gördüğüm için o elini atarak silahımı kaptı ve bir askeri esir aldı. Benim silahımı askerin kafasına doğrulttu.

Silahımı kaptırmıştım...

"İndir lan silahı!" Diye bağırdı yüzbaşı ona silah doğrultarak.

"Siz indirin lan silahlarınızı, yoksa bu askeri gebertirim!"

"Komutanım, yapmayın bunun dediklerini. Ben şehit olmaya razıyım, yeter ki bu pislik tutuklansın." Dedi asker.

"Kes lan!" Dedi tek göz, askere.

"Tamam, indiriyoruz." Dedi yüzbaşı silahını yere bırakak. Tek göz arka-arkaya giderek benim arabama bindi ve camdan hala askere silah doğrultuyordu. Qaza bastığı anda bir silah patladı ve uzaklaştı.

Koşarak askerin yanına gittik. Kurşun sıyırmıştı hafif. Lara hemen askerin koluna baktı. Ben ise hala o anın şokundaydım. Silahımı kaptırmamam lazımdı, silahım benim namusumdu.

"Bilge!" Dedi yüzbaşı sinirle. "Silahını nasıl kaptırırsın sen?!" Bağırmakta haklıydı. Üzerime zimmetli olan silahı kaptırmıştım.

"Görmedim komutanım, arkamdan geldi bir an."

"Odaya kapatın! Biz gelene kadar çıkmasın sakın!" Dedi iki askere. Kaşlarımı çattım.

"Öyle yapmasak mı acaba, Şahin?" Dedi Furkan.

"Ben ne dediysem o! Götürün hadi!" İki asker kolumu tutunca Özberk ve Furkan yanıma geldiler ve askerlere baktılar.

"Biz götürürüz." Dedi Özberk askerleri benden uzaklaştırarak. Onlar kolumdan tutarak beni götürdüler ve Özberk kulağıma doğru yavaşça fısıldadı. "Merak etme, seni öyle bir odaya kilitleyeceğiz ki oradan kaça bilesin." Başımı salladım gözlerim dolarak. Silahımı kaptırmıştım ve benim silahımla askere vurdu.

Tek gözü gördüğüm yerde gebertmezsem ben de Bilge Sayar değilim.

~BİTTİ~

Merhabalarr, nasılsınız? Bölüm nasıldı?

Oy vermeyi unutmayın. 🦅

En beğendiğiniz sahne hangisiydi?


Bana ulaşmak isterseniz TikTok hesabıma ulaşa bilirsiniz.

Tt: simalla__
İns: simalla__

4 страница22 августа 2025, 14:12

Комментарии